Senaryo Anayasası
SENDER ANAYASASI
Madde 1:
Başlangıçta senaryo vardı.
Madde 2:
Senaryo sinemasal üretimin temeli ve başlangıç noktası olarak bir eserdir. Yayınlanabilir ve çekilebilir.Senaryo basit bir emek ürünü değildir. Fikri sermayedir. Yatırım değeri vardır ve katma değer yaratır. Bu nedenle senaristin yapımcıyla /para sermayeyle ilişkisi ücret değildir. Gelirin paylaşılması esasında değerlendirilmeli, yayın ve müzik sektörlerinde olduğu gibi filmin brüt gelirleri üzerinden belirli bir oranda pay şeklinde tanımlanmalıdır.
Madde 3:
Senaryo kişisel olduğu gibi birlikte bir eser olabilir. Bir eserin sahibi onu yaratandır. Senaryonun sahibi senaristtir. Varsa öykü yazarı ve diyalog yazarı da eserin birlikte sahibidirler. Bundan dolayı Senaryo yazarı/yazarları o senaryodan çekilen audiovisuel eserin de ortak sahibidir.
Madde 4:
Avrupa senaristlerinin haklarının uyumunu sağlamak öncelikli hedeflerimizdendir. Her çalışmada asgari bir kontrat talep etmek; bir seferde bütün mali hakların devrini zorlayan uygulamaları ortadan kaldırmak ve her yayın için ayrı bir hak talep etmek bu hakların başlıcalarıdır.
Madde 5:
Senaristler, yönetmenler, kompozitörler, oyuncular ve yaratıcı yapımcılar filmin mali haklarında ortaktır. Bir filmin manevi hakları ise yalnızca yazar, yönetmen ve kompozitöre aittir.
Madde 6:
Eser sahiplerinin manevi hakları ile mali haklarının bir arada korunması ve geliştirilmesi gerekir. Bunun için ulusal ve Avrupa çapında yönetmenler ve kompozitörlerle ortak mesleki örgütlenmelere gidilmelidir.
Madde 7:
Telif ve lisanslama ajanslarıyla yapıcı bir diyalog kurulmalıdır.
Madde 8:
Senaristlerin eser sahibi olarak söz haklarını genişletmek, haklarını savunmak için dağıtımcılarla ve reklâm verenlerle yapıcı bir diyalog kurulmalıdır.
Madde 9:
Senaryo yazarının onurunu ve sanatını savunabilmek için sanatın çıkarlarıyla finans güçleri arasında bir denge oluşturulmalıdır.
Madde 10:
Tüm Avrupa ülkelerindeki kültürel çeşitlilik ve farklılıklar zenginliğimiz olarak görülmeli ve özenle korunmalıdır. Bütün kültürel guruplar gelecekteki kültürel politikalarını belirleme haklarına sahip olmalıdır. Yazarın üzerinde durduğu büyülü toprak ana dildir. Ana dilimiz geliştirilmeli ve özenle korunmalıdır.