Çözümlenmemiş Cinsel Gerilim: Dizi ve Filmlerin Tadı
Başarılı dizilerin en önemli unsurlarından biri de ÇCG'dir (bkz. başlık; ya da orijinal adıyla UST -
"Unresolved Sexual Tension"). Her iyi dizide merkezi karakterler arasında ÇCG vardır. Yani
kahramanlar (karşı cinsten olanları kastediyorum) arasında bir cinsel çekim vardır, ama bu cinsel çekim
dizi boyunca tatmin edilmez, bir gerginlik olarak hep vardır. Zaman zaman açık, genelde de örtük bir
biçimde, ana karakterler arasındaki ilişkiyi tatlandırır. Arasında ÇCG olmayan karakterleri seyretmek pek
hoş değildir. Bu nedenle akıllı yazarlar ana karakterler arasında bu gerilimi yaratır ve dizinin sonuna
kadar devam ettirirler.
Bazı örnekler vermek iyi olacak:
Yaşı yeterince ileri olanlar, başrollerinde Bruce Willis ve Cybill Shepard'ın olduğu MAVİ AY dizisini
hatırlayacaklardır. Bu dizide karakterler arasındaki cinsel gerilim dizinin en hoş yönlerinden birini
oluşturuyordu. Yazarlar çok büyük bir akıllıklık yaparak bu gerilimi dizinin sonuna kadar devam
ettirmişlerdi. Ne zaman ki Edison (B.W.) Hayes (C.S.) ile yattı, dizinin gizemi büyük ölçüde kayboldu.
Bundan kısa bir süre sonra da dizi bitmişti zaten.
Milattan sonraki dizilerden de örnek vereyim:
Örneğin bu aralar CNBC-E'de tekrarları tekrarlanan "Gilmore Kızları". Anne Lorelai ile kafe sahibi Luke
arasında çok hoş bir cinsel gerilim var. Birbirlerini sevdikleri ve birbirlerini arzuladıkları kesin ama her ikisi
de bunu açıkça ifade etmiyorlar. Bırakın ifade etmeyi, kendilerine bile açıkça söylemiyorlar. Ama çeşitli
vesileler bularak birbirlerinin hayatlarına karışmayı başarıyorlar. Filmin en hoş alanlarından birini, bu ikili
arasındaki ÇCG oluşturuyor.
SCRUBS'ta da böyle bir durum vardı. J.D. ile Eliot arasındaki ÇCG, birinci sezonun en hoş yönünü
oluşturuyordu. İkinci sezonda yazarlar Eliot'u bir başka adama aşık ederek senaryonun genel gidişini
tehlikeye attılar. Ama sonraki sezonda bu adamı devre dışı bırakarak J.D. ile Eliot arasında yeniden bir
CG oluşturmayı başardılar.
Bizden örnek verirsek, "Avrupa Yakası"nda Aslı ile Cem arasında bir ÇCG olduğunu söyleyebiliriz.
Dizinin en başarılı olduğu zamanlar, bu ÇCG'nin baskın olduğu zamanlardı. Cem ilgisini başkalarına
yönelttiği zaman dizi o kadar tat vermiyordu, bana göre.
Cennet Mahallesi'nde de benzer bir ÇCG durumu var diyebiliriz. İki baş karakterin bir araya gelmemesi,
diziyi ilginç yapan unsurların başında geliyor.
ÇCG sadece dizilerde işe yaramıyor. Filmlerde de çok sık karşımıza çıkıyor. "Matrix"'te Neo ile Trinity
arasındaki gerilim ilk aklıma geleni. "Kuzuların Sessizliği"nde de Clarice ile Jack Crawford (Clarice'in FBI'daki amiri) arasında hiç ifade edilmese de çok garip bir cinsel gerilim vardı. "Gladyatör"de de
Maximus ile İmparator'un kızkardeşi arasındaki ÇCG hafif olmasına karşın filme renk katıyordu.
Yalnız, dizilerden farklı olarak filmlerde, genelde bu ÇCG filmin sonlarına doğru çözülür. Yani
duygular açıkça ifade edilir. Ama taraflar bir araya gelebilir de, gelmeyebilir de.
* * *
Senaryo yazarken ÇCG'nin çok dikkatli bir biçimde uygulanması gerekiyor. Açık açık söylendiği zaman
büyüsünü büyük ölçüde kaybediyor. Önemli olan imalarla, beden diliyle, bir bakışla, bir ses tonuyla
ifadesini bulması ve karşılıklı olması. Tek taraflı olduğu zaman "sapıklık" gibi duruyor. Tabii ki
taraflardan birinin diğerinden önce bu yola çıkabilir, yani biri diğerinden hoşlanmaya daha önce
başlayabilir, ama diğerinin de çok geç kalmaması gerekiyor.