Hiç Bir Senaryo Artık Yorumsuz Kalmayacak

Başarılı Türk Filmlerinin Senaryo Özellikleri - 1

Türk sinemasının artık bir "sanayi" olarak varolmamasının temel nedenlerinden biri, film yazan ve çeken
insanların artık geniş halk kitlelerine hitap etme kaygısını terk etmelerinde yatıyor bence. Geniş halk
kitlelerinin kullandığı kodları, sembolleri kullanmıyorlar - ya kullanmayı reddediyorlar, ya da
kullanamıyorlar. Yazdıkları büyük ölçüde, "bilinçli seyirci" denen ve sayıları 50 ila 100 bin arasında
bulunan bir insan kitlesine hitap ediyor. Böyle bir rakamın bir sektörü döndürmesi de beklenemez zaten.
Rakamlar yalan söylemez: Ağustos 2004 tarihi itibariyle 1 milyondan fazla seyirci çekmiş filmlere
bakalım.
• Vizontele 1
• Vizontele 2
• Eşkiya
• Kahpe Bizans
• Asmalı Konak
• Şimdi Asker
• Hababam Sınıfı
• Komser Şekspir
• Güle Güle
• Herşey Çok Güzel Olacak
• Propaganda
• Deli Yürek
• Neredesin Firuze
Bu filmlerdeki ortak noktalara bakarak, onları gişede neyi başarılı yaptığını bulmaya çalışalım.
1) Bu 13 filmden 4'ü ağır TV destekli (Vizonteleler, Asmalı Konak, Deli Yürek). Yani, bu filmlerde
oynayanlar ya da filmlere kaynaklık eden diziler, TV sayesinde ün kazanmıştır. Yılmaz Erdoğan "Bir Demet
Tiyatro"nun kendisini kazandırdığı ünden çok faydalanmıştır Vizontele'lerde. Asmalı Konak, malum. Deli
Yürek de öyle.
2) Bu filmlerin hemen hepsinde ekonomik olarak orta-alt sınıftan gelen ya da o sınıfta yaşayan insanların
öyküleri anlatılmıştır. Kullanılan kodlar, orta-alt sınıfta kullanılan kodlardır. (Bu listede 14 numarada olan
Ağır Roman, bir alt sınıf öyküsü anlatmaktadır).
3) Bu filmlerin hemen hemen hepsinde bir aşk öyküsü bulunmaktadır. (Bu durum, aşktan başka konuda
ürün verilmeyen pop müzik endüstrisini hatıra getirmektedir) Kimi filmlerde aşk hikayesi, senaryonun
omurgasını oluşturmaktadır (Asmalı Konak, Eşkiya).
4) Filmlerin hepsinin başrolünde bir ya da bir kaç erkek vardır. Yani başarılı Türk filmlerinde kahramanla
özdeşleşme, genel olarak "erkek" cinsi üzerinden sağlanmaktadır.
5) Bu filmlerin 9'u, ocak, şubat ya da mart ayında gösterime girmiştir. Diğer 4 film ise ekim, kasım, aralık
aylarında vizyona girmiştir. Yılbaşı ve sonrası, daha fazla "blockbuster" çıkarmaktadır.
6)Filmlerden hiçbiri bilimsel (ör. Contact) ya da felsefi (ör. Solaris) içerikli değildir. Yani izleyici diyor ki:
"Ey senarist, beni boşuna düşündürtmeye uğraşma. Ben zaten hayatımdan bezmişim, ancak güzel şeyler
'hissetmek' için giderim sinemaya."
7) Bu filmlerden onu (sayıyla 10!) (Vizontele 1-2, Kahpe Bizans, O Şimdi Asker, Hababam Sınıfı:
Merhaba, Komser Şekspir, Güle Güle, Herşey Çok Güzel Olacak, Propaganda, Neredesin Firuze) komediyi
ana eksen olarak almakta ya da çok miktarda komik öğeye yer vermektedir. En çok iş yapan üçüncü film
olan "Eşkiya"nın iki baş rol oyuncusunun (Şener Şen ve Uğur Yücel) komedi ağırlıklı rollerle ünlendiği de
unutulmamalıdır. Bundan şu sonuç çıkartılabilir: orta gelirli sinema seyricisi ezici bir ağırlıkla komedi
filmlerini tercih etmektedir.
Bunlar, ilk bakışta göze çarpan ortak özellikler. Yazar ve yönetmenler "Benim filmin niye 1 milyon barajını
aşmadı?" diye sorduklarında, cevabın bir kısmı yukarıda anlatılanlarda bulunabilir.

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol